Aynı isimli oyundan sinemaya uyarlanan Fences, 1950'ler Amerika'sında var olmaya çalışan bir adam, Troy Maxson'ı ve ailesini anlatıyor. Başrollerini Denzel Washington ve Viola Davis'in paylaştığı Fences, ırk tartışmalarının oldukça yükseldiği bir dönemde Afro Amerikalıların içine girdiği depresyonu da gözler önüne seriyor.
Troy Maxson bir çöp işçisidir. Çöp arabasının şoförü olmak onun için büyük anlamlar taşımaktadır ve bunun için oldukça çabalamaktadır. Geçmişte çok başarılı bir beyzbol oyuncusu olsa da ten rengi nedeniyle ilerleyemediğini her fırsatta dile getiren Troy, küçük oğlunun da bu branşta ilerlemesini engeller.
Beyzbol oynamayı çok seven ve çok da başarılı olan oğluyla arası bu nedenle çok açılır, zaten Troy çok da sevgi dolu bir baba değildir. Karısı Rose'la güzel bir ilişkileri olsa da ilerleyen zamanda Rose'u hiç ummadığı bir haber beklemektedir. Yaşadıkları evi de savaş nedeniyle başından yara alan kardeşine verilen para sayesinde alabilen Troy bunun ağırlığını da omuzlarında hep hissetmektedir.
Filme ismini veren Fences, Türkçesi çitler Rose'un yıllardır evin etrafına yapılmasını istediği çitlerden geliyor. Aslında kolayca bitebilecek çitler, hayat, olaylar ve hesapta olmayan sorunlar nedeniyle bir türlü bitmiyor.
Uzun diyalogların sizleri beklediği Fences, sadece bir evin içerisinden aslında tüm bir ülkenin yaşadığı sorunları anlatıyor. Baştan sona çok başarılı bulduğum film için hepinize keyifli seyirler dilerim.
Sevgiyle :)
Ailecek izlenebilecek bir film sanırım :)Teşekkürler :)
YanıtlaSilEvet, kesinlikle :) Şimdi Oscar adaylığı da aldı. Mutlaka izleyin.
SilŞu an harıl harıl Oscar adayı filmleri izliyorum. En kısa sürede Fences'i de izlemek istiyorum. Denzel Washington'dan kötü bir film çıkmaz.
YanıtlaSilSevgiler
Haklısın. Kaliteli bir filmdi. Mutlaka izlenmeli. Keyifli seyirler şimdiden.
SilListeye alayim bunu güzel bir filme benziyor.
YanıtlaSilDiyalogların uzun sürdüğü hatta onun üzerinde ilerleyen filmleri seviyorsan beğenerek izleyeceksindir.
Sil