Zindankale - Sezgin Kaymaz

Şöyle bir dönüp baktım da Zindankale altıncı Sezgin Kaymaz kitabımmış. Yine sürprizli bir sonla okuyucusunu vurmayı başarmış Sezgin Kaymaz ve bana yine diğer kitaplarını da bir an önce okumalıyım dedirttirdi.

Zindankale'yi okurken, bu kez, hemen hikayeye giremediğimi itiraf etmeliyim. Nedense diğerleri gibi daha ilk sayfadan akıp gitmedi. Belki de benimle, okuma şevkimle ilgili bir durumdu. Yazı puntolarının çok küçük olması da durumu etkilemiş olabilir tabii. 500 küsur sayfa sayılı kitabın ilk 200 sayfası benim için zor ilerledi bu nedenle ama sonrasında yeniden sayfaları nasıl çevirdiğimi şaşırdım. 

Hikaye yine Ankara'da geçiyor ve birçok karakter var. Ana karakterler Davut ve Çiğdem'in etrafında dönüyor hikaye. Yine fantastik ögelerle desteklenip tam da benim sevdiğim bir havaya bürünüyor. İnsanların etrafında dönüp duran gölgeler ve ışıklar mesela, ne kadar da çok şey anlatıyor oralarda dönüp dururlarken.

Yine çok büyük (tabii alabilene) bir hayat dersi içeriyor hikayesi. Bir demek de yanlış olur aslında her karakterin konuşmasında, karakterinde, yaptıklarında birer ders var aslında.

Ne demeli bilmem ki? Sezgin Kaymaz kitaplarını okuyun ve okutun efendim.

Sevgilerimle :)