Hellsing - Anime

Bol kana ve favori animelerimden birine merhaba.  Başkarakterimiz Alucard vampirlerin vampiri, tek başına herkese yetebilecek kuvvette, çok karizmatik bir nosferatu. Yani ısırılarak değil, doğuştan bir vampir. Sir Integranın hizmetkârı olan Alucard Hellsing organizasyonunda yer alıyor. Hellsing Organizasyonu, köklü Hellsing ailesinin yönettiği, yönetimi nesilden nesile geçen, Alucard’ı kullanmasına rağmen aslında vampir avlayan bir yapı. Sir Integra babası ölünce daha küçük yaşta yönetimi ele alıyor ve zaten son Hellsing’te o.

Takıma sonra katılan bir de polisimiz var. Seras’ın polislikten vampirliğe geçişiyse biraz atraksiyonlu. Aslında vampirlerle savaşmak için polis departmanına giren Seras bir baskın sırasında takım arkadaşlarının ısırılıp gulyabani olmasıyla ortamdan kaçıyor. Sığındığı kilisenin rahibi de vampirleşmiş (animede gulyabani olarak isimlendirilmiş) çıkıyor. Hellsingten kurtulmak isteyen vampir rahip, korunmak için Seras’ı öne sürünce Hellsing Seras’ı kurtarmaya karar veriyor. Bunun için de tek çare Seras’ı önce öldürüp sonra vampir yapmak. Vampirleşmeyi kabul eden Seras vampirliğe uyum sağlamakta zorlansa da Hellsing organizasyonuna dahil oldu bu sayede. Ben çok ısınamadım Seras’a.

Alucard nosferatu olsa da daha çok silah kullanmayı sevmekte. Kırmızı kıyafetiyle, ısırsa da vursa da gülümseyerek izlemelik bir karakter zaten.  Gücünün tam sınırlarını bilmiyor, rakip arıyor kendine aslında. Alucard’ın uzuvları vurulduğunda tamamlanıyor, değişik şekiller oluşturabiliyor vücudundan. Şimdi ne olacak derken kendini tamamlayınca ‘vaay’ efekti yapmamak mümkün değil. Onun için de yenilmesi zor zaten.

Kullandığı silah özel yapım, silahın mermileri de civalı ve kutsanmış, bu sayede insanların yanında vampirleri de öldürebiliyor. Anime boyunca farklı düşmanlara, organizasyonlara karşı bol kanlı şekilde savaşan Hellsing Organizasyonunda tabi ki başka yan karakterlerde var. Millenium organizasyonu, Sir Integral’in yardımcısı ve eski bir Hellsing Organizasyonu üyesi olan Walter gibi.

Anime boyunca bol bol ısırma, kan, karizma göreceksiniz. Özellikle karakterlerin Hellsing demelerine bayılmıştım, ben de onlar gibi telaffuz etmekteyim hatta. Bu belki biraz spoiler olabilir ama animeyi etkilemeyeceği için yazmakta sakınca görmüyorum. Alucard’ı tarihle birleştirebiliriz de. İlk olarak Alucard ismi Draculanın ters dönmüş hali. Duyunca vaay demiştim. Tarihleyse buradan bağlanıyor. Draculanın kazıklı voyvoda olduğunu duymuşsunuzdur belki. Anime de 3.Vlad’ın yani Kazıklı Voyvodanın suratı da bir bölümde görünüyor. Bir de unutmadan; Naziler de var animede. 

Sir Integral’in soğukluğuna, Seras’ın (bence) bazen iticiliğine rağmen Alucard tek başına kendine has tarzıyla animeyi  izletmeye devam ediyor. 13 bölümden oluşuyor anime. Mangası da güzel, zaten anime mangadan çok koptuğu için 13 bölümde bitirildi. Daha sonra birde OVA’ları çıktı. Hellsing Ultimate ismiyle çıkan OVA(original video animation) 10 bölüm. OVA’lar çoğunlukla hikâyeden bağımsız oluyorlar, izlemek zorunda değilsiniz, 13 bölümle kalabilirsiniz. Ama zaman ayırıp –OVA’lar daha uzun olur- Hellsing Ultimate’i Hellsing bittikten sonra izlemek lazım bence.  Ultimate sonrası The Dawn diye 3 bölüm de çıktı ama izlemedim onları. Hellsing’i enteresan bulduysanız, vampir olsun her türlüsüne razıyım diyorsanız orijinal seriye başlayın haydi, ben de size eşlik edip Hellsinglerle hasret gidermek için The Dawn’ı açayım J Yorumları bekliyorum.

Sıralama:
Hellsing
Hellsing Ultimate
Hellsing Ultimate The Dawn

4 yorum:

  1. Bu seride favorim Major'du. Alcuard'ı ortadan kaldırmaya çalışan çatlak nazimiz yani. Aslında karakter hakkında o kadar fazla şey diyebilirim ki, ama şuraya yazdığım ufak bir iç döküntüsünün dahi spoilera kaçacağından izlemeyen arkadaşlar için sıkıntı oluşturabileceği sebebiyle kaçınıyorum. Sadece karakterin 'Anderson' gibi bir yol izlememesi dahi beni etkilemişti. Ah, tabii Anderson'ı da sever(d)im. Hele Alcuard ile kapışmaları harikaydı. ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten rahipler hep kafadan kontak çıkıyor böyle hikayelerde :) Anderson da sonradan yoldan çıkmış. The major dişli bir rakipti. Yine favorim Alucard. Alucard kimle kapışsa efsane oluyor bence. Hikayenin ilerisinden hiç bahsetmeyince manasız oluyor yazı, bahsetmeye başlayınca da her şeyi yazasın geliyor. Nerede dursam diye düşünülüyor. The major için kendini sınırlamanı takdir ediyorum :)

      Sil
  2. +1'ledim :) süper..paylaşımınız için teşekkürler..kaliteli bir blogunuz var.. http://pvatukallar.blogspot.com.tr ekibi olarak destekciniz.. :)

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.