Geliş - Arrival

Sahneler ve müzikleriyle tüylerinizi ürperten, neler olduğunu anladığınızda şaşkınlıktan dona kalacağınız film Geliş - Arrival sanıyorum benim için 2016'nın en iyi filmi oldu. En azından şimdiye dek izlediklerim arasından.

Birdenbire dünyanın farklı noktalarına 12 tane cisim iner. Ne oldukları, kim oldukları, neden geldikleri ya da ne istedikleri bilinmemektedir. Tüm ülkeler birbirleriyle iletişime geçerken bir yandan da dünyaya gelen bu ziyaretçilerle iletişim kurmaya çalışmaktadırlar. Amerika da bu varlıklarla iletişim kurabilmek için dil bilimci Dr. Louise Banks ve bir bilim adamı Ian Donnely'i seçer. Bu ikiliyi uzay cisminin bulunduğu bölgeye getirirler ve onlarla iletişime geçmelerini isterler.

Bir süre sonra Louise onlarla yazarak iletişim kurmayı dener ve cevap alır fakat bu kez onların yazılarını çözmek zorundadırlar. İletişim az çok sağlanmaya başlandığında bazı ülkeler dünya çapında yaratılmış bu ittifaktan aniden çıkmaya başlar ve bu cisimlere saldırma kararı alırlar. Louise ise onların kötü olduğuna inanmaz ve konuşabilmek için tekrar oraya gider. Öğrendikleri ve yapacaklarıyla dünyayı kurtarırken hayatı adına da büyük bir karar verecektir.

Şimdiye dek izlediğim ve belki de sizlerin de izlediği tüm uzaylı filmlerini bir kenara koyun, Geliş - Arrival ile bu tür için sanıyorum bambaşka bir geçit açıldı. Bu filmde bitmek bilmeyen kaçış - kovalamaca sahneleri, aksiyon yok tam tersi duygularınızı tavan yaptıracak mesajlar var. 

Film bittiğinde düşünecek çok şeyiniz ama aklınızda kalacak olan ise tek bir cümle olacak.

Keyifli seyirler :)