Sonsuzluk Teorisi - The Man Who Knew Infinity

Bir insan nasıl dahi olur? Bu doğuştan mıdır? Doğduğu ülkeye mi bağlıdır yoksa ailesinin zenginliğine mi? Yoksa her şey içerisindeki ruhta mı gizlidir? Bir insan dahi olduğunda kendisini nasıl kabul ettirir? Sağlığını yitirerek mi?

Sonsuzluk Teorisi - The Man Who Knew Infinity filmi adını tarihe yazmış bir matematikçi, Hintli Srinivasa Ramanujan'ın hayatından bir kesiti anlatıyor bizlere. Karısıyla aynı evde yaşayabilmek ve biraz para kazanabilmek için iş bulmaya çalışan Ramanujan'la başlayıp İngiltere'nin en prestijli okullarından birine kabul edilen Ramanujan'ı izliyoruz.

Hayat içerisinde kendi aldığımız kararlar bir yana bir de çevremizdekiler aracılığıyla yaşadıklarımız var. Ramanujan'ın hayatında da işte bu çevre faktörleri çok büyük etkiler bırakıyorlar. Belki de bambaşka bir şekilde ilerleyebileceği bu yol onun için pek de kolay geçmiyor. Yine de ne derler bilirsiniz;" Ne yaşıyorsan olması gereken odur."

1920'lerde de olsa İngiltere'de uygulanan ırkçı hareketler, böylesi büyük bir zekanın sırf Hintli diye göz ardı edilmesi bir türlü kabullenemediğim konulardan. Neden insanlar kendilerini diğerlerinden her zaman üstün görmek zorundadır? Neden o senden daha zekiyse bunu alkışlamak yerine üstüne pislik sıçratırsın? Neden bir başkasının hayatı seninkinden daha değersizdir?

Srinivasa Ramanujan, yaşadığı tüm zorluklara ve engellemelere rağmen destek bulduğu G.H. Hardy sayesinde kendisini akademik topluma kabul ettirmiş ve yazdığı formüllerle dünyaya büyük miraslar bırakmıştır. Bunlardan biri günümüzde kara deliklerin davranış biçimlerini anlayabilmek için kullanılmaktadır. 

Bu büyük adamın kısacık da olsa hayatından bir kesite tanık olmak ve böylece ona bir değer katabilmek adına Sonsuzluk Teorisi - The Man Who Knew Infinity filmini izlemelisiniz. Dev Patel ve Jeremy Irons oyunculuklarıyla göz doldururken sahnelerin de çok kaliteli olduğunu eklemeden geçmemeliyim. Keyifli seyirler :)