Şahinkaya Kanyonu - Samsun

Malumunuz artık ülkemizde her bayram tatili gezelim görelim öğrenelim programlarını içeriyor. Bence çok da iyi oluyor. Dünya içerisinde binlerce, milyonlarca güzellik barındırırken, imkan varsa, onları görmemek bizlerin en büyük ayıbı olur. Biz de bu bayram yine düştük yollara. Sizlere anlatıyor olduğum nokta ise Samsun Vezirköprü'de konumlanan Şahinkaya Kanyonu. 


Ülkemiz sınırlarında doğup yine ülkemizden denize dökülen en uzun akarsuyumuz Kızılırmak üzerinde bulunan Altınkaya Barajı'nın yapımının ardından oluşan bu kanyon turistik ziyaretlere yeni açıldı. Biz de çevremizden duyduğumuz beğeni dolu sözlere daha fazla duyarsız kalamadık ve çıktık yola.  

Samsun - Ankara yolunu takip ederek girdiğimiz Vezirköprü yolunun ardından yol işaretlerini takip ederek ilerledik ve gördüğümüz ilk tabeladan girdik içeriye. Yepyeni dökülmüş asfaltıyla, çam ağaçlarının arasında ilerleyen yolculuğumuz sonrası ( insan kalabalığını saymazsak ) cennet gibi bir yere gelmiştik. Tam da kafa dinlemelik bir ortam vardı karşımızda. 

Samsunum 3 gemisi ile gezmeyi düşünmüştük kanyonu ancak geldiğimiz bu nokta özel teknelerin kalktığı iskeleye iniyormuş. Biz de her tekne çalışanı annemin elini öpüp bayram kutladıktan sonra ilk el öpenin teknesiyle yolumuza devam etmeye karar verdik ;) Tekne doldu, çaylar geldi ve biz teknenin burnundaki en güzel yere çoktan oturmuştuk. 
Kanyon duvarlarının yüksekliği, su seviyesinden itibaren zaman zaman 340 metreyi bulabiliyormuş ve su derinliği de 100 metre kadarmış. Yine bu bölgede baraj inşasından hemen önce kanyon girişinin önünde yer alan Şahinkaya Köyü sular altında kalmış.

Bu noktadan teknelere bindiğinizde hemen kanyon yakınından kalkacağınızdan seyahat 45 dakika kadar sürüyor. Samsunum 3 gemisinin seyahati ise 2,5 saat sürüyor diye okumuştuk ve kanyon içerisinde gemiyi görünce sorduk. Gemi Çeltek Köyü'nden kalkıyormuş. Gitsek mi gitmesek mi derken bu keyifli seyahatin ardından bir de ona binelim dedik ve Çeltek Köyü'ne gittik.

Samsunum 3 Gemisi Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne ait fakat özel bir firma tarafından işletilen bir gemiymiş. Biz de ailecek hem başka yerler göreceğiz hem de belediyeye ait olan daha iyidir mantığıyla Çeltek Köyü'ndeki iskeleye geldik. Tam o sırada gemi de iskeleye yanaşıyordu. Hikayenin bundan sonrası maalesef tam bir Türkiye tablosu. İlk olarak gemiye binmek isteyen herkes iskeleyi o kadar çok doldurdu ki gemiden inecek olanlara adım atacak yer kalmadı. Gerek bizlerden gerekse kaptandan gelen ikazlar neticesinde kalabalık içerisinde açılan bir koridorla yolcular inebildiler. Fakat şimdi önümüzde başka bir sorun vardı. Biletleri binerken değil de iskelenin ortalarında bir yerde keseceklerdi. Ehh tabii itiraz sesleri yükseldi. Haklılardı. 

İskelenin hiçbir yerinde gerekli bilgilendirme olmadığı gibi bileti kesecek olan kişi de gemiden iniyordu. Kavga dövüş biletler alınırken bu kez içeriye alınmadık. Çünkü içerisi adeta bir çöp tenekesine dönmüştü ve temizlenmesi gerekiyordu. Güneşin alnında onlarca insan bir yandan pişerken bir yandan da bekletilince çok ciddi bir kavga çıkmak üzereyken engellendi. Bu sayede içeriye alındık fakat bu kez de önümüze "protokol" sorunu çıktı.

Elbette ki her birimiz manzarayı seyretmek için bu gemiye biniyorduk ve ödediğimiz 15 TL ile istediğimiz yere oturup kanyonu izlemek hakkımızdı. Fakat teknenin kocaman bir bölümü "beleşçi" protokol kısmına ayrılmıştı. Yapacak bir şey yok dedik ve kapabildiğimiz sandalyelerle bir gölgeye sığındık. Gemide nasıl bir curcunanın yaşandığını anlatmayı çok istiyorum fakat mümkün değil. Onlarca çocuk kontrolsüz bir şekilde masaların tepelerinde, geminin kenarlarında bir o yana bir bu yana koşmakta, kimisi sapanla o güzelim suya pet şişe kapağı atmakta, kimisi yere düşen çubuk krakerleri hapır hupur yemekte ve yaşanılan tüm bu kaosun derdinde olan tek kişiler de ben, annem ve babamdık.
Hayretle izlediğim ve sanıyorum hiç unutmayacağım bu deneyim sonrasında Şahinkaya Kanyonu Gezisi için söyleyebileceklerim şunlar;
Kanyonu mutlaka teknelerle gezin. Samsunum 3 Gemisi'nde insana saygı yok, gereksiz uzun bir seyahat ve paranızla rezil oluyorsunuz. Ayrıca tekneler gemiden daha ucuz.
Beleşçi protokole de yedikleri rüzgara set olup bizi korudukları için teşekkür ediyor ve hayatın böyle geçmeyeceği öğüdünü veriyorum. Beleş gezeceklerse onlara özel bir tur ayarlanmalı ve o şekilde gezmeliler. Böylece ne bilet ücreti ödeyenler sinirlenir ne de gemi personeli zor durumda kalmış olur. 
Sevgiler :)

10 yorum:

  1. Sineeeem ben buraya da gider kulağını çınlatırım bak :) off çok güzel yerler yaa <3 Keşke daha konforlu saygı ve sevgi dolu bir ortamla gezebilseymişsin. Doğa bunu hak ediyor ama işte İNSAN faktörü Sinemcim naparsın:(

    keyifli günler olsun canım sevgiler ^.^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canım maalesef öyle :( İnsanlardan uzak kalmak istiyorum çoğu zaman ama onlarsız da yaşanmıyor. Sakal bıyık ikilemi işte ;)
      Yine de bir kere de olsa gidip görmek gerek. Sevgiler :)

      Sil
  2. Ülkemizde iltimas ve torpilcilik azalmadığı sürece ilerlememiz mümkün gözükmüyor :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Ve iltimas ve torpilcilik daha da mı arttı yoksa benim mi daha çok gözüme batıyor hiç bilemiyorum. Çok can sıkıcı bir durum.

      Sil
  3. ne kadar güzel bir yermiş burası ve malesef kiben ilk defa duydumne yazık :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olsun geç değil. Dilediğiniz zaman gidip gezebilirsiniz. Sevgiler :)

      Sil
  4. Merhaba, Blog Atlası'nda blog sayfanızdan kısaca bahsettim. Bilgi vermek istedim. Bu adresten ulaşabilirsiniz: http://blog-atlasi.blogspot.com.tr/2016/09/her-seyden-konusmali.html

    Kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  5. Ama nasıl güzel bir yer burası, damarlarımda tatil çanları çaldı yine:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel :) En kısa zamanda gidip görürsünüz dilerim.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.