Fat, Sick And Nearly Dead - Belgesel

Bugünkü konumuz sağlıklı beslenme. Hayatımızın her yanı fast food restoranlarıyla kaplanmışken bu çok zor biliyorum ama elden giden bizim sağlığımız olduğu için bu gidişata bir dur deme vaktimiz geldi de geçiyor bile. Bu kez önereceğim film bir belgesel ve izlediklerinizden çok etkileneceğinize eminim.


Belgesel Joe Cross'un hayatı hakkında verdiği önemli bir kararla başlıyor. Yaşadığı hastalıktan ötürü aldığı ilaçlar, gün geçtikçe büyüyen göbeği ve her gün hissettiği bitkinlik ona rahatsızlık veriyor ve hayatını kökten değiştiriyor. Sadece meyve ve sebze sularıyla beslenerek 60 gün geçirmeye karar veren Joe bu diyeti uygulayabilmek için önce doktoruna gidiyor. Doktorundan diyeti yapabileceğine dair izin aldıktan sonra her 10 günde bir kan değerlerini ölçtürmek şartıyla diyetine başlıyor. 

Avustralya'da yaşayan Joe bu uygulamayı arabasının bagajında bulundurduğu meyve sıkacağıyla Amerika'yı dolaşarak ve yaptığı bu diyeti insanlara anlatarak yapmaya karar veriyor. Bu esnada bir tır durağında karşılaştığı tır şoförü Phil'in de hayatını değiştiriyor. Kilosu neredeyse 200 kg'a yaklaşan Phil bir gün mutsuz bir şekilde Joe'yu arayıp ona bu diyeti yapmaya karar verdiğini söylüyor. Kan değerleri, kolesterolü çok kötü olan ve birçok geri dönülemez hastalığın kapısında beklediği Phil yukarıdaki halden aşağıdaki hale geliyor ve bizler bu adımlara gözlerimizle şahit oluyoruz.

Juicing adı verilen bu diyet başlanılan ilk günlerde insanı çok zorlayan bir diyet elbette fakat sonrasında kendinizi hiç olmadığınız kadar zinde hissediyorsunuz. Sağlıklı insanların bedenlerini temizlemek amacıyla dönem dönem yaptıkları bu diyeti sizlere de önermek isterim. Tabii her şeyden önce belgeseli izlemeli ve 10 günlük diyeti yapıp yapamayacağınıza dair doktorunuza başvurmalısınız. 
Bu uzun süreli programlar haricinde ise haftada ya da 15 günde bir yapabileceğiniz Juicing uygulaması ile bedeninize detox uygulamış ve onu arındırmış olacaksınız. Ben çoğunlukla bakliyat, sebze ve meyve ağırlıklı beslenen biriyim. Et tüketimim çok çok azdır fakat Joe'nun uyguladığı beslenmeye geçebileceğimi pek sanmıyorum. Bana şu an çok uzak geliyor. Yine de aklımın bir köşesinde hep bulunduracağım.

Tüm bahsettiklerimi bir kenara bırakıp söylemek istediğim şey ise marketlerde satılan kutu meyve sularını artık almayıp onun yerine bunlardan damak tadınıza uyanları uygulayarak içebilirsiniz. Unutmayın ambalajlı her ürün içerisinde katkı maddesi içermektedir.
Sağlık hayatınızdan eksik olmasın :)

4 yorum:

  1. biraz cesaret isteyen bir diyete benziyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle öyle ama çok aşırı kilolara sahip değilseniz haftada bir ya da onbeş günde bir bedenimizi temizlemek için yapılabilecek bir uygulama ve mutlaka filmi izleyin bence. Sevgiler :)

      Sil
  2. Bu konuya çok dikkat ediyorum. Ambalajlı ürünler almıyorum ben mümkün olduğunca kendim yapıyorum. Hiç hazır meyve suyu almam. Amerika da şişman ötesi o kadar insan var ki. Göbekleri dizlerine sarkmış resmen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Türkiye de yavaş yavaş o seyirde ilerliyor maalesef. Filmdeki tır şoförü de bahsettiğin gibi bir vücuda sahipti başta ama çok sağlıklı bir şekilde kilo verdi ve o halde sahip olduğu hastalıklar zayıfladığında ortadan kayboldular.
      En iyisini yapıyorsun yani :) Teşekkürler yorumun için.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.