Şato - Franz Kafka

Mutlaka okunması gerekenler arasındadır Franz Kafka'nın Şato'su bilirsiniz. Eh Dönüşüm'ü okuyup Şato'yu okumamak da elbette kabul görmez. Hakan Akdoğan söyleşisinde de bol bol ismi geçince çabucak elime alıverdim kitabı. Şato'da kadastrocu K. ile tanışacaksınız ve Şato'ya bağlı bulunan kasaba halkıyla.


K. kadastrocu olarak atandığı Şato'ya gitmek üzere yola çıkmış ve Şato'nun bulunduğu dağın eteklerindeki isimsiz bir kasabaya dek gelmiştir. Ne kadar yola devam etmek istese de gittikçe bitmeyen yol yüzünden ilk gecesini kasabada geçirmek zorunda kalır. Ne var ki Şato K. için ulaşılmaz olarak kalmaya devam edecek tüm uğraşlarına rağmen oraya gitmeyi başaramayacaktır. Bunu her denemesinde daha çok geriye düşen hatta kadastroculuk görevinden bile alınmak istenen K. kendisini nasıl bir yerde bulduğunu bile anlayamaz hale gelir. Kasabadaki insanlar her şeyin ucunu bırakmış, hiçbir şeyi sorgulamayan, amaan bir gün olur havasında ilginç tiplerdir ve pek tabii ki aralarına katılmaya çalışan bu adamı hiç sevmezler. Çünkü K. sürekli soru soruyor, araştırıyor ve çeşitli isteklerde bulunuyordur.
Hiçbir yönetim araştıran, soran halkı sevmezse Şato da sevmez. O hep ulaşılamaz olandır, orada ne olduğu bilinmeyen hatta belki biraz masalsı olandır. K.'nın ise oraya ulaşmaya çalışırken çok kafası karışacaktır.