Joy

Bir aile hayal edelim; anne baba sürekli kavga ediyor, üver bir kız kardeşiniz var ve siz bir hayalperestsiniz. Hayallerinizi kağıtlarınızla gerçeğe dönüştürüyor ve onlara masallar uyduruyorsunuz. Bu ailede sizi tek destekleyen ise büyükanneniz. Bir gün anne ve babanız ayrılmaya karar veriyor, kardeşler paylaşılıyor ve gelecek günlerin trajedi dolu ayak sesleri daha o gün çalınıyor kulaklarınıza.

Bir bakmışsınız büyümüş, evlenmiş, iki çocuk sahibi olmuş hatta boşanmışsınız. Eski kocanız evinizin bodrum katında yaşıyor. Anneniz yaşadıkları yüzünden akıl sağlığını yitirmiş ve bir televizyon bağımlısı olup çıkmış. Sırf bu yüzden yatağı evin hiç olmayacak bir odasında televizyonun karşısında konumlandırılmış. Her şey normalmişcesine babanız da bir gün kapınızda bitiveriyor ve eski kocanızla aynı bodrum katına onu da yerleştirmek zorunda kalıyorsunuz.

Nasıl? Oldukça uçuk bir hikaye öyle değil mi? Gördüklerime inanamadım desem yeridir. Joy tüm bu saçma sapan haller arasında ayakta durmaya çalışsa, evi çekip çevirmeye çalışsa da nereye kadar götürebilir ki? Sadece büyükannesi tarafından destek görebilen bir genç kadın en fazla ne yapabilir ki? Joy tahmin edebileceğinizin de fazlasını yapıyor ve ailesinin tüm çelmelerine rağmen yılmadan ilerlemeye çalışıyor.

Joy'u izlerken, bizlere her zaman öğretilmiş olan aile bireylerinin birbirine her zaman destek olması gerektiği olgusunun yerle bir olduğunu göreceksiniz. Babasının ona görünürde yardımcı olmaya çalışan hallerinin altında bencil bir adam, üvey kardeşinin kendi öne çıkarma çabası, annesinin var olmayan aklı ve hayatın kendi kendine getirdiği zorluklar arasında Joy'un aklını kaçırmamasının bir mucize olarak kabul edilebileceği filmi söylene söylene izleyebilirsiniz. Ben öyle yaptım :)

Yine de, tüm bunlara rağmen, hayallerine tutunan, kendine güvenen Joy her şeyi tırnaklarıyla kazımaya devam ediyor. Tüm sabrının tükendiği bir gün eski hayallerine döner ve aklındakini gerçeğe dönüştürmeye karar verir. Ortaya bugün hepimizin evinde her gün kullandığımız bir icat çıkar ama elbetteki bunu satabilmek hiç kolay olmaz. Yine savaşması, yine dik durması ve yine aklını kullanması gerekecektir.

Kostümlerin yine beni kendine hayran bıraktığı bir dönem filmi Joy ve tanıdık şeyler görüp duyduğunuzda benim gibi heyecanlanacağınıza eminim. İçinde barındırdığı tüm olumsuzluklara dışarıdan bakıldığında "komik" olarak adlandırabileceğiniz bir aile Joy'un ailesi ve bu aileyi mutlaka izlemelisiniz. Keyifli seyirler dilerim.


12 yorum:

  1. izlenecekler listeme ekledim bile...
    Farklı geldi konusu

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar blogunuzu yeni keşfettim. Blogunuzu takipteyim. Bloguma beklerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, hoş geldiniz. Ben de sizi dün takip etmiştim :)

      Sil
  3. Hikayeyi okurken daha ne olabilir?diye düşündüm sürekli.Engelli koşusunda bu kadar engel yok.Yabancı film pek izlemesemde konusu değişik geldi.Bir ara bakabilirim inşaAllah.Yazı güzel olmuş elinize sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) İlginizi çektiğine göre mutlaka izlemelisiniz.

      Sil
  4. Garip belki ama böyle filmlerin insanlara güç verdiğini düşünüyorum. İzleyeceğim teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle aynı fikirdeyim. O yapabiliyorsa ben de yaparım fikrini uyandırıyor insanda.

      Sil
  5. İlgimi çekti doğrusu güzel bir filme benziyor

    YanıtlaSil
  6. dün baktım güya 8 ocakta girecekti ama yoktu, çok merak ediyorum, neye gideceğimi şaşırdım şu ara vizyon iyi :)
    Ellerine sağlık ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet her sene bu aralar hangi filmi izleyeceğini şaşırıyor insan.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.