Creed : Efsanenin Doğuşu

Rocky serilerini izlemeyen bilmeyen var mıdır bilemiyorum ama Creed'le Rocky Balboa efsanesi bir nevi geri dönmüş gibi hissettim. Nasıl yeni Star Wars filmi bizi eskileri izlemeye ittiyse bu filmle de yıllar öncesinin Rocky filmlerini izleme isteği uyanabilir içinizde benden söylemesi.

Adonis Johnson evlilik dışı bir ilişkinin çocuğu ve doğumda annesinin vefatıyla yetimhanede büyümek zorunda kalmış ve zorlu koşullara alışmış bir çocuktur taa ki babasının gerçek eşi onu gelip o yetimhaneden kurtarana kadar. O günden sonra belki de hayal bile edemeyeceği bir aile sıcaklığına ve imkanlara sahip olarak büyür. İşinde başarılı biri haline gelen Adonis, terfi aldığı günlerde işinden istifa eder çünkü babasının kariyeri inanılmaz bir biçimde onu çağırmaktadır.

Adonis'in babası kim midir? Rocky'nin en azılı rakibi ve son günlerdeki en yakın arkadaşı, dostu Apollo Creed'dir. Apollo'nun babası olduğunu bir türlü aklından çıkaramayan Adonis kendisini ringlere atmak için çok heveslidir ve her şeyi geride bırakıp Rocky'e gider. Zor olsa da onu kendini eğitmesi için ikna ettikten sonra herşey hızla gelişecektir.

Sylvester Stallone'un büyük geri dönüşü olarak gördüğüm filmde Rocky'deki heyecanı ve hırsı bulamasam da başarılı bir yapım olduğunu söylemeliyim. Bütün bu bitmek bilmez dövüş antrenmanlarının arkasında Rocky'nin de mücadeleye devam etmesi gereken bir sorunun ortaya çıkması ve Adonis'in ona bir baba gibi destek vermesi bence filmin en dokunaklı anlarındandı. Ve bir dövüş filminde yaşların pıtır pıtır gözlerimden dökülmesine neden olan sahneleri de unutmamalıyım :)

Evet, evet bu filmde bile ağlamayı başardım. Kim bilir belki size de olur, hemen benimle dalga geçmeyin ;) Aile kavramına büyük bir vurgu yapan Creed'i Rocky filmlerini sevenler başta olmak üzere herkese tavsiye ederim. Keyifli seyirler.