Tehlikeli Yürüyüş - The Walk

Uzun zamandır doğru düzgün film izleyemeyen Sinem sonunda bir filmle karşınızda. The Walk - Tehlikeli Yürüyüş, Philippe Petit'nin 1974 yılında İkiz Kulelerin arasına gerdiği bir kablo üzerinde yürümesini konu almıyor sadece, o güne dek neler olduğunu da anlatıyor. 

Daha küçücükken ip cambazlığı çok ilgisini çeken ve evinin arka bahçesinde bunu öğrenmek için bolca zaman harcayan küçük Philippe büyüdüğünde de bu işin en iyisi olmak için elinden geleni ardına koymaz ve bu işin piri olduğunu düşündüğü Papa Rudy'den yardım ister. Onun yanında öğrendikleri ve ondan aldığı öğütlerle bir gün bir dergide inşa edildiğini gördüğü ikiz kuleleri aklına kazır.

Philippe bu iki kulenin arasına o halatı gerecek ve hayalini gerçekleştirecektir. Birçok insan için imkansız gibi görünün bir olayı kurduğu ekiple gerçekleştiren Philippe hayallerin peşinin asla ama asla bırakılmaması gerektiğini işte böylece gösteriyor bize.  

Bu inanılmaz planın hazırlık aşaması ne kadar olağan seyrediyorsa hayata geçirildiği aşama o kadar stresli geçiyor. Oturduğunuz yerde, bu yürüyüşün başarılı şekilde yapılmış olduğunu bildiğiniz halde, gerim gerim geriliyorsunuz. Ah şu kabloyu bir gerseler, ah şimdi yakalanacaklar, ah işte şimdi düşecek gibi şeyler aklınızdan bir sel gibi geçmeye başlayacak.

Ve pek tabii başarıyla biten yürüyüş, bir insanın en büyük hayalini gerçekleştirmesi, başarı ve ardından gelen büyük huzur dilerim her birimizin hissedeceği duygular olur. İnsana inanma arzusu ve başarma gücü aşılayan, imkansız diye bir şeyin asla olmayacağını gösteren Tehlikeli Yürüyüş - The Walk'ı izlemenizi tavsiye ederim.

Philippe Petit ve suç ortakları ya da takım arkadaşlarımı demeliyim bilmiyorum ama ona sonuna dek inandıklarını ve Philippe'in bu işi başarmasında büyük rol oynadıklarını biliyorum. Eğer istersek her şeyi başarabiliriz. Keyifli seyirler.