Bazı Günler Öyle Güzeldir ki...

Bazı günler öyle güzeldir ki iyi bir kahvaltının ardından gideceğin oyun için heyecanla dışarı atarsın kendini. Takım arkadaşların olan dostlarınla günler öncesinden ne kadar heyecanlı olduğunuzdan, korkup korkmayacağınızdan bahsetmeye başladığınız bir oyundur bu. Hemen ardındansa ruhunuzu doyurmaya, bir kitap sohbetine gidersiniz. Gün kahkahalar, çözülmesi gereken bulmacalar, çığlıklarla başlayıp, ruhu doyuran bir kitap sohbetiyle devam eder. Evinize geldiğinizdeyse işte bugün her gün tekrarlanmasını istediğim günlerden dersiniz. Bazı günler işte öyle güzeldir :)

Bu tarz bir oyunu ilk kez deneyimleyen arkadaşlarımla çok ama çok keyifli ve çok başarılı bulduğum Kaçak Ankara isimli odadan kaçış oyununu oynadık bugün. Sevgili Çağkan Bey'in davetiyle katıldığımız oyunun detaylı yazısını en yakın zamanda yazacağım elbette ama bugünden bahsederken kısaca söz etmezsem olmazdı. Odadan kaçış oyunları sevenler için kaçırılmaması ve kesinlikle oynanması gereken bir oyun.

Günün ikinci yarısını ise sürekli bahsedip durduğum Kitap Ağacı Kişisel Gelişim Kulübünün Ankara'daki üyeleriyle geçirdim. Kasım ayı kitabımız Tanrı ile Sohbet'ten bahsettik, Kulübümüzle ilgili çok pozitif gelişmeler hakkında bilgiler aldık ve en önemlisi birbirimize iyi geldik. Hayatı ve kendimizi anlamaya çalışmak, öğrenmek aynı şeyleri düşünebildiğin insanlarla daha kolay ve daha güzel. Bu güzel gün için de ayrı bir yazı yazma planlarım var. Onu da kaçırmayın derim :)

Eve geldiğimdeyse yoğun yağmur, elimdeki poşetler ve günün yorgunluğu yüzünden perişan olmuş olsam da kızımın kuyruk sallayarak beni kapıda karşılaması tüm yorgunluğu aldı götürdü tabii. Çantalar, poşetler bırakıldı ve koşa koşa Hera'nın tuvalet ihtiyacı giderilmeye gidildi. 

Ahh ve sonrasında yüzümde solmayan bir gülümsemeyle bu güzel günün özeti yapıldı :) Her günüm, her gününüz böyle eğlenceli, dolu dolu, ruhunuzu doyurabileceğiniz ve paylaşımlarda bulunabileceğiniz insanlarla geçsin. Sevgiyle...