Kendine Ait Bir Oda - Virginia Woolf

Okunacaklar sırasında uzun zamandır bekleyen bir kitaptı Kendine Ait Bir Oda benim için ve Yeliz'in "Hadi birlikte okuyalım" demesiyle birden ilk sıraya geçiverdi. İyi ki geçmiş, iyi ki birlikte okumuşuz ve iyi ki Virginia Woolf bu kitabı yazmış.

Neden mi? Çünkü kadınlar yüzyıllardır her an evde olması gereken, ev işleri yapması gereken, diğer işlerden anlayamayacağı söylenen ve tüm bu nedenlerle her zaman hor görülen bir canlı olmak zorunda kaldı. Bugün farklı mı sanki? Elbette değil ve biliyorum her zaman hor görülen, Kendine Ait Bir Oda'sı olmadan yaşayıp ölecek binlerce kadın olacak. Kendine Ait Bir Oda ilk bakışta çok da anlamlı görünmese de aslında büyük bir şey. Küçücük, minicik de olsa sadece size ait bir oda ve orada yalnız kalıp istediğiniz her şeyi yapabiliyorsunuz. Bir düşünün ne muhteşem bir şey değil mi?
İşte Virginia Woolf da kadınların hiçbir zaman kendilerine ait bir odaları olmadığından bahsediyor. Odan olmazsa yalnız kalamaz, yalnız kalamazsan hayal kuramaz, düşünemez ve düşünemezsen de yaratıcı olamazsın. İşte bu nedenledir hep erkeklerin icatları, yazarlık kariyerleri ve neredeyse tüm meslekleri kendilerine ait görmeleri. İşte bu nedenledir kadınların tarih sahnesinde hep "aşık" rolünde bizlere gösterilmesi.
Kadınım diyen herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap olan Kendine Ait Bir Oda'yı babaların da kızlarına okutmaları ne kadar da güzel olur aslında...