Mavi Karga - Bozcaada

Ramazan tatilinde gittiğimiz Bozcaada günlükleri başlasın artık dedim ve size bu cennet adayı bol bol anlatayım istedim. İlk durağımız Bozcaada'da kaldığımız süre boyunca misafirperverlikleri, sıcakkanlılıkları vee hoş sohbetleriyle ailedenmiş gibi hissetmemizi sağlayan Mavi Karga olsun istedim. Mavi Karga işte tam da yukarıda gördüğünüz tabelası gibi sade, şık, doğanın tam içinden doğmuş.

Bozcaada çok büyük bir ada olmasa da ulaşım kolaylığı için arabayla gidilmesi gereken bir adaymış. Biz fikir değiştirip uçakla gidince şehir dışında olan Mavi Karga'ya ulaşımı taksiyle yapmak zorunda kaldık fakat arabayla giderseniz mutlaka tercih etmeniz gereken bir konaklama tesisi. Kaldığınız her yer temiz, bakımlı olacaktır elbette ama buradaki fark işletmecileri. Tam da sırası gelmişken Semra ve Ayşen Hanımla eşleri Mustafa ve Deniz Beylere tekrar tekrar teşekkürlerimi sunmak isterim. Yıllardır gidip kaldığımız tesislerde böylesine samimi bir ortam görmemiştik.

Mutlaka duymuşsunuzdur Bozcaada kahvaltıları ve çeşit çeşit reçelleriyle de oldukça ünlü hale geldi. İlk ününün şaraplarından kaynaklandığını söylememe gerek yoktur herhalde. Dolayısıyla Mavi Karga'da da her sabah başka reçellerin tatlarına bakmaya doyamadık. Süt reçelini çok merak ederek gittiğim Bozcaada dönüşte süt, gelincik, akasya çiçeği ve domates reçellerine hayran olarak dönmemi sağladı. ( Birkaç tanesinin ismini unutmuş olabilirim.) 

Diğer şehirlerde hemen kahvaltımızı edip gezmeye gitmek varken aklımızda bu kez dostlarla yapılan pazar kahvaltılarına döndü sabahın ilk saatleri. Dediğim gibi herkes çok sıcak çok bizdendi. Bu fotoğrafı ise gideceğimiz gün çekilmek aklımıza geldi ve sadece Semra Hanım bizimleydi. Toplu bir fotoğraf için tekrar gitmek ne güzel bir bahane olur değil mi?

Beni içine içine çeken bir diğer öğe ise tam da benim zevkime göre yerleştirilmiş olan aksesuarlardı. Deniz kabukları içerisine dikilmiş succulentler, kokusuna hayran olduğum lavantalar, yine Bozcaada'da aşk yaşamaya başladığım polente çiçekleri ve sayamayacağım daha bir sürü küçük ayrıntı. Her biri zarif  ve zevkli bir elin onları düzenlediğini haykırıyordu adeta.

Bir diğer değinmeden geçemeyeceğim konu ise Mavi Karga geceleri elbette. Bu kez sohbete değinmeden gökyüzünü anlatmalıyım çünkü belki de hiçbir yerde göremeyeceğiniz Samanyolu'nu orada istediğiniz gibi seyredebilirsiniz. Büyük ayı, küçük ayı gibi takım yıldızlarını görmek bizi çok heyecanlandırdı ve birkaç tane de yıldız kaydı elbette. Dilekler de dilenip evrene gönderildi ;)

Bu resimdeki çiçekler az önce sözünü ettiğim Polente çiçekleri. Özellikleri sulanmasalar dahi yıllarca solmadan, bu halde kalabiliyor olmaları. Ya ben mor renge aşığım ya da Polente ve Lavanta benim çiçeklerim :) Bir aradayken de sevilmeyecek gibi değiller değil mi?

Mavi Karga deyip durdum ama bunu sona sakladım elbette. Mustafa Bey mavi gözlü kargaları ilk gördüğündeki heyecanından bahsetmişti bize. Biz de merkezde onu çekebilmek için oldukça çaba sarfettik ve bir tanesini kızarmış patatesle kandırmayı başardık. Hep kötü semboller yüklenen kargalar aslında ne kadar da güzel hayvanlarmış değil mi? Bir şeylere kötü anlamlar yüklemeyi bırakmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor bence. 
Bir sonraki tatiliniz için Bozcaada'yı ve Mavi Karga'yı notlarınız arasına koyun bence. Hiç ama hiç pişman olmayacaksınız. Bozcaada günlüğü ilerleyen günlerde devam edecek...

9 yorum:

  1. Sinem, Bozcaada'ya günü birlik gitmiştim ve denizine aşık olmuştum plajdan çıkmak istememiştim, bizi zorla çıkarmışlar sonra da iskelenin civarını, kaleyi, rüzgar güllerini anca gezmiştik :) fazla vakit yoktu rum mahallelerine bile uğrayamamıştık o yüzden de kalınacak yerler hakkında fazla bilgim yoktu. Gidersem tekrar -ki çok istiyorum- aklımda olsun Mavi Karga. Ayrıca çok şaşırdım mavi gözlü kargaya :) Ama denizi çok güzel değil mi? şu an bu sıcakta o denizde olmayı nasıl isterdim! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh bende denizine giremedim desem :( Birbirimizi tamamlamışız bu konuda. Bayram tatili nedeniyle her yer o kadar kalabalıktı ki biz kahvaltı keyfinden kalkıp erkenden gidemedik plajlara. Araba da olmayınca diğer koylara da gidemedik. Anlayacağın denizi uzaktan izlemekle kaldık. Bir dahaki sefere dedim deniz keyfi için ama Rum Mahallesini ilerideki yazılarımda bol bol göreceksin ;)

      Sil
    2. Kötü olmuş... doğrudur kimi sorsam Bozcaada'daydı bayramda :) Biz Eylül'de gitmiştik çok tenhaydı. Yine gidersin deniz keyfi için :) Rum mahallesi ve diğer ayrıntıları sabırsızlıkla bekliyorum ben de.

      Sil
  2. Yıllardır planlar dururum bir türlü gidemedim Bozcaada'ya. Bu sonbaharda düşünüyorum artık bir aksilik çıkmazsa.
    Tavsiye çok iyi oldu, teşekkürler! ^-^

    YanıtlaSil
  3. ne guzel yazi olmus; hemen oraya gidesim geldi, hemen...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler :) Hemen gitmek kısmet olur öyleyse umarım.

      Sil
  4. Merhaba;
    Blogunuzu yeni keşfettim.Güzel bir tatil geçirmişsiniz gördüğüm kadarı ile Mavi Karga'dan da hayli memnun ayrılmışsınız.Bende tatil ve konaklama tesisleri üzerine yayın yapıyorum.İzin verirseniz bu Postu blogumda paylaşmak isterim,tabii link vererek.Okuyucularıma bende sizin deneyimleriniz ışığında mavi Karga'yı tavsiye etmek isterim.Sevgilerr Blogum:http://pansiyonnet.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabii link vererek paylaşabilirsiniz. Çok sevinirim. Hemen geliyorum ben de bloğunuza. Hepimize lazım pansiyon tavsiyeleri.Sevgiler :)

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.