Sen, Sen Değilsin - You're Not You

İzlerken derin nefesler alma ihtiyacı hissedeceğiniz bir film!...

Sen, Sen Değilsin'de iki kadının birbirlerine verdiği dersleri, desteği ve bir kocanın yapabileceği en büyük hatayı göreceksiniz. Kate (Hilary Swank), hepimizin kurduğu hayallere sahip bir kadın. Kocaman bir evi, çok sevdiği bir eşi, arkadaşları ve severek yaptığı bir işi var. Harika bir hayat diye geçiriyor insan içinden taa ki bu muhteşem hayatta bir pürüz çıkana kadar.

Kate, belki de hayatının en güzel zamanlarında ALS'ye yakalanan insanlardan biri. Zamanla tüm uzuvlarının işlevini yitireceği gerçeğiyle yaşamaya başlar. Kocası Evan ise onunla her şekilde ilgilenmektedir. Bakıcılar tutulur, Kate'in tüm ihtiyaçları karşılanır fakat Kate daha fazla hasta muamelesi görmek istememektedir. Bu nedenle mevcut hasta bakıcıyı işten çıkarır ve işe Bec'i (Emmy Rossum) alır.

Bec, hayatında hiçbir şeye tutunamamış, ne istediğini tam olarak bilemeyen bu yüzden de her başladığı işten hayal kırıklığıyla ayrılan genç bir kızdır. Yapmaya çalıştığı en önemli şey yazdığı müzikleri insanlara duyurabilmeye çalışmaktır fakat özgüven eksikliği nedeniyle onu da yapamamaktadır. Kate'e bakmaya başlayınca da ilk günlerde hep işe geç kalır fakat Kate2le öyle özel anlar paylaşırlar ki hayatının düzeni, amacı her şeyi değişir.

Kate, kocasının kendisini aldattığını fark edince tek bir şey düşünmeye başlar. "Neden bizi fark edenleri seçmek yerine diğerlerini seçeriz?" Gerçek bizi görenlerle, sevenlerle olmamız gerektiğini söyleyip durur film boyunca. Bec'e söz verdirttiği en önemli şey de budur. Seni gören, seni fark eden adamla birlikte ol!

Kate'in elleri artık neredeyse tamamen fonksiyonunu yitirir ve görkemli günlerinden kalma arkadaşlarıyla görüşmek bir işkence haline gelmiştir. O zaman neden yanında rahat hissettiği insanlarla birlikte zaman geçirmiyordur? Böylece Şükran günü yemeğinde sevdikleri ve mutlu oldukları insanlarla zaman geçirmeye karar verirler. Ve yine bizlere hayat dersi olabilecek onlarca güzel cümleyle baş başa kalırız.

You're Not You, içimde iz bırakan, bana "evet, ben de böyle yapmalıyım." dedirten ve hayattan alabildiğim kadar zevk almam gerektiğini bir kere daha hatırlatan bir film oldu. İtiraf ediyorum, ağladım, ağladım ve ağladım ama dram yüzünden değil. Biten, benzer, güzel hayatlar için. 

Sizi gerçekten gören adamlarla birlikte olun!

Ve umudunuzu hiç ama hiç yitirmeyin.

Sevgiler...