cinema
eğer yaşarsam
film
film tavsiyesi
film yorumu
if i stay
movie
sinema
If I Stay - Eğer Yaşarsam
Eğer Yaşarsam, uzun süre izlememekte direndiğim bir film olmuştu nedense ama sonunda izledim. Çaldığı çellosuyla harikalar yaratan Mia'nın etrafında dönen hikaye, açık konuşmak gerekirse bana biraz donuk geldi. Ya da şöyle söyleyeyim senaryo çok klasikti ve benim adıma duygu eksiklikleri vardı. Filmi bu zamana dek izlemeyen kalmadığını düşünerek de sıralı bir konu anlatımı yapmak istemiyorum.
Bu eleştirime rağmen filmin bütününü sevmediğimi söyleyemem tabii. Bence Mia'nın ailesiyle geçirdiği zamanlar ve ailesinin ona gösterdiği sevgi inanılmaz güzellikte yansıtılmıştı izleyiciye. Ve filmin bu bölümlerinden inanılmaz keyif aldım. Hatta en sevdiğim bölümleri de Mia'nın dedesiyle arabada konuştuğu bölümle, anne ve babasıyla mutfakta yaptığı konuşmalar olarak sıralandırabilirim.
Adam ile olan ilişkisi ise bence çokça insana işlemeyen bir lise aşkıydı ve bitti tarzında işlenmiş bir ilişkiydi. Sevgilerinin bana geçtiğini söyleyemem. Aile içerisindeki o sıcak ve samimi havadan sonra daha etkileyici sevgi beklerdim.
Hastanedeki sahnelere gelecek olursak; Adam'ın ve arkadaşının yoğun bakıma alınmaması ve olay çıkartmaları yerine yine ilişkilere dair sahneler eklenebilirdi. Mia'nın oradan oraya koşup durması ise, bir "ruh" ya da "enerji" siz nasıl adlandırıyorsanız, yine bence çok saçmaydı.
Ve işte son olarak yukarıda da bahsettiğim gibi filmin en sevdiğim anları aşağıdaki resme ait olan sahneler. İşte burada mükemmel bir enerji vardı ve kesinlikle her izleyiciyi etkiledi.
Her şeye rağmen izlemek isteyenlere iyi seyirler dilemekten başka seçeneğim yok ancak büyük beklentilerle izlemeyin lütfen...
Bu eleştirime rağmen filmin bütününü sevmediğimi söyleyemem tabii. Bence Mia'nın ailesiyle geçirdiği zamanlar ve ailesinin ona gösterdiği sevgi inanılmaz güzellikte yansıtılmıştı izleyiciye. Ve filmin bu bölümlerinden inanılmaz keyif aldım. Hatta en sevdiğim bölümleri de Mia'nın dedesiyle arabada konuştuğu bölümle, anne ve babasıyla mutfakta yaptığı konuşmalar olarak sıralandırabilirim.
Adam ile olan ilişkisi ise bence çokça insana işlemeyen bir lise aşkıydı ve bitti tarzında işlenmiş bir ilişkiydi. Sevgilerinin bana geçtiğini söyleyemem. Aile içerisindeki o sıcak ve samimi havadan sonra daha etkileyici sevgi beklerdim.
Hastanedeki sahnelere gelecek olursak; Adam'ın ve arkadaşının yoğun bakıma alınmaması ve olay çıkartmaları yerine yine ilişkilere dair sahneler eklenebilirdi. Mia'nın oradan oraya koşup durması ise, bir "ruh" ya da "enerji" siz nasıl adlandırıyorsanız, yine bence çok saçmaydı.
Örneğin, ailesinin tüm fertlerini kaybettikten sonra artık gitmeye karar veren Mia'nın çello sesini duyup kalması bence çok iyi bir fikirdi ama "bu şarkı bitince giderim" demesi çok üzgünüm ama bana Samanyolu Tv'deki perili dizileri hatırlattı.
Bu bahsettiklerim gibi bir sürü şey bana çok battı, oysa ki çok güzel bir film izleyeceğim diye oturmuştum ve güzel yorumlar yüzünden çok heyecanlıydım. Maalesef benim için hayal kırıklığı yaratan bu filmden sonra "Aynı Yıldızın Altında"yı izlemeye korkuyorum. Aynı şey olmaz değil mi?Ve işte son olarak yukarıda da bahsettiğim gibi filmin en sevdiğim anları aşağıdaki resme ait olan sahneler. İşte burada mükemmel bir enerji vardı ve kesinlikle her izleyiciyi etkiledi.
Her şeye rağmen izlemek isteyenlere iyi seyirler dilemekten başka seçeneğim yok ancak büyük beklentilerle izlemeyin lütfen...
Sinemciğim paylaşım için teşekkürler. Eğer Yaşarsam bence harikaydı ve Aynı Yıldızın Altında filmi de çok güzeldi ama bunu beğenmediysen onu hiç beğenmezsin çünkü bu daha iyiydi..
YanıtlaSilBeğenemedim ben Alpercim. Yukarıda bahsettiğim şeyler çok takıldı gözüme ve o yüzden de beni içine alamadı hikaye.
SilDoğrudur vallahi ne diyelim kısmet :)
SilEn sevdiğin sahne de mutabıkız ama ;)
Onda mutabık kalmamıza sevindim :)
SilBununla ilgili tüm eleştirilerine katılıyorum. Ruh olayı çocukça, ordan oraya koşması çok sıkıcı geldi bana.
YanıtlaSilBence Aynı Yıldızın Altında'yı izlemelisin ki bu filmden kat kat daha samimi. Orda da aşk ve ölüm gibi klasik konular işleniyor ama izleyiciye kesinlikle geçiyor acıları ve sevgileri, yani ben öyle düşünüyorum :) Geçen günlerde yazmıştım hatta yazısını da, okursan sevinirim ve o filmi de senin kaleminden okumak isterim.
Sevgiler
Benimle aynı düşünen birini bulmak, özellikle bu film için beni ne kadar sevindirdi bilemezsin. Onu da izlicem sırada. Hemen geliyorum okumaya :) Sevgiler...
SilBir kitaptan uyarlama mıydı bu film? İzlemeyeni bırak duymayan bile var aramızda :)
YanıtlaSilEvet, kitap uyarlaması :)))
SilBen "Eğer Yaşarsam"ı da keyifle izledim.
YanıtlaSilAslında benzer soruları konu aldıklarını da düşünüyorum.
Senaryoların basit tutulmasının nedeni de -bence- genç izleyiciye hitap etmek.
Bu arada ne çok (kitap) uyarlama izledik bu sene değil mi?
Evet :) Senaryo sıkıntısı çekildiği konuşuluyordu ya son zamanlarda dolayısıyla bütün yönetmenler kitaplara saldırmaya başladı zannımca :)) Bilemiyorum ben aynı sıcaklığı alamadım Eğer Yaşarsam'dan. Ben de aynı şeyi düşündüm aslında genç izleyici hedef alınmış diye ama bu genç grubun yaş grubu oldukça düşük gibi de geldi. Ne bileyim. Sevemediğim için de çok üzüldüm bu filmi ama sevemedim yalan yok ;)
Silİf i stay
YanıtlaSilbildiğin vizyon tarihini, fragmanların hepsini, yorumlar, beklentiler neler neler hepsini araştırdım.
Beklediğim daha büyüktü, ama nedense yumuşacık geldi.
Özellikle küçük kardeşe üzüldüm ya.
Ve kızın ailesi; ütopik ama ben beğendim ya.
Filmdeki aile kavramı bence de çok iyiydi. O ilgileri ve birbirlerine olan kocaman sevgileri vs ama dediğim gibi filmde gördüğüm bazı şeyler beni tümünden kopardı.
SilBen sinemada izlemiştim ama pek sevmedim yaa romantik film çekeceğiz diye bilim kurgu da saçmalamışlar.
YanıtlaSilKatılıyorum :) Keşke farklı bir şekilde ele alsalarmış.O kısım gerçekten fenaydı.
Sil