Lucy

Kızımız Lucy daha birkaç gün önce tanıştığı erkek arkadaşı Richard yüzünden kendisini bir anda Tayvan'ın en fena uyuşturucu çetesinin içinde bulur. Kendisinin uyuşturucuyla ya da benzeri herhangi bir maddeyle hiçbir bağlantısının olmadığını anlatmaya çalışsa da kimse onu umursamaz. Onu alıp doğrudan patrona götürürler. 

Birkaç sorgulamanın ardından vücudunun içine yeni bir tür sentetik uyuşturucu yerleştirilir. Paketler çatlamayacak, patlamayacak halde yani güvendesiniz dense de Lucy'ninki tabii ki patlar. Patlar patlamaz da dünyası değişir. 

Narin, kırılgan Lucy birdenbire canavar kesiliverir. Kendisini döven adamları hallettikten sonra kendisine ne olduğunu araştırmaya başlar. Bu esnada Profesör Norman'ın araştırmalarına rastlar ve "hemen" ona ulaşır. "Hemen" kısmı önemli :) İzleyince anlayacaksınız.

Başta Lucy'nin söylediklerine inanmayan Profesör, Lucy yapabildiği birkaç şeyi gösterince fikrini değiştirir ve hemen buluşmaları gerektiğini söyler. Buluşurlar tabii ama buluşana kadar Lucy'deki değişim devam eder. Beynini kullanma kapasitesi hızla ama hızla artmaktadır. Bu artış devam ettikçe de Lucy'nin yapabildikleri, farkındalıkları inanılmaz boyutlara ulaşır.
Akıl okuyabilmeye, acıyı hissetmemeye başlar. Telekinezi yeteneği edinir ve bir savaşçıya dönüşür. Bu olanların geri döndürülemez olduğunu fark ettiğinde de can alıcı bir karar verir.
Morgan Freeman'ı Profesör Nolan rolüyle izlediğimiz filmde sizi şaşkına çevirecek birçok sahneyle karşı karşıya kalacağınıza emin olabilirsiniz. Fakat konu itibariyle çok daha vurucu çok daha ağzımızı açık bırakacak şeyler olabilirdi diye düşünüyorum. Beni çok fazla tatmin ettiğini söyleyemem. Bir şeylerin eksik olduğunu düşündüm bittiğinde. Bu demek değil ki izlemeyin. Mutlaka izleyin çünkü bilimkurgu filmler kategorisi için oldukça iddialı bir film. Keyifli seyirler dilerim.






10 yorum:

  1. Aynı şeyleri yazmışız canım.
    Ben de konu itibarıyla çok beğendim ama işin içinde Luc Besson olunca, ne bileyim, daha çarpıcı birşeyler bekledim. Bu aslında Besson isminin etkisi...Ama keyifle izlenebilecek bir film

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle her şey tıkır tıkır ilerliyor ama aynı şeyleri düşünmüşüz. Bizim beklentimizden kaynaklanıyor dediğin gibi belki de.

      Sil
  2. Söz konusu scarlett johansson'sa yoruma bile gerek kalmaz.. Bazı oyuncular kaliteli filmler de oynar ve scarlett bu oyuncuları için de yer alıyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sen de Scarlett'cılardansın desene :) Evet güzel oynamış burada.

      Sil
  3. İzlerim umarım. Yorumun için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  4. ben beğendim genel olarak ama gerçekten bir şeyler eksik hissi uyandı içimde demek ki gerçekten birşeyler eksik.

    YanıtlaSil
  5. Bir şeylerin eksik olduğunu düşündüm bittiğinde.

    aynen bende!

    sonu beni çarpmayan filmler hep bi buruktur bende. Sevdim mi sevmedim mi emin değilim falan..
    şu sıra herkes bana karşı geliyordu aaa nasıl ya harika filmdi diye aynı fikirde birileri yaşasınnn<3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yalnız değilsin :) Bak yukarıdaki yorumların bir kısmı da aynı yönde. Arkadaşlarına söyleme ama iyi bir sinema izleyicisisin galiba ;)

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.