Ankara
farkındalık
herşey
müze
Sergi
Utanç Müzesi
Utanç Müzesi
Bu yıl kapılarını 5. kez açan Utanç Müzesi'ne bu yıl ilk kez gitme fırsatım oldu. 12 Eylül münasebetiyle 78'liler Federasyonu tarafından hazırlanan bu müzede sanmayın ki sadece 12 Eylül'de yaşananlar bulunuyor. Benim gözler önüne sermek istediğim ise yaşanan ölümler, kayıplar ve işkenceler.
İşte, bu fotoğraftaki tablo benim canımı yakan. Yüzlerce insan sağ, sol, üst, alt kavgası yüzünden öldü, öldürüldü, kayboldu, işkence gördü ya da idam edildi. Gerek miydi? Gerçekten gerekli miydi?
Suçlu muydu? Cezasını çekseydi hapishanede. Suçu yok muydu? O zaman neden yoklar şimdi? Neden öldürüldüler? Neden yaşayamadılar? İşte bunlara takılıyor insan. İnsan hayatının bu kadar değersiz olmasına, karşısında bir insan olduğunu unutmak için gözlerini kapatan yönetime ve bu yok oluşlara takılıyor insan...
Yıllar yıllar öncesinin kayıplarına tanımaz gözlerle bakarken tanıdık olaylar, tanıdık yüzler görünce de kalbim daha bir cız ediyor yalan yok. Şahit olduğumuz olaylar hep daha çok etkiler bizi öyle değil mi? Peki ya onların aileleri, sevdikleri, ... Onlar neler hissediyor kim bilir?
Berkin'in resminin altında bir somun ekmek, bir de sepet içerisinde bilyeler görüp etkilenirken üzerindeki notu okuduğunuzdaysa göz yaşlarınıza hakim olabilmeniz mümkün mü? "Berkin'in bilyelerinden alabilirsiniz." diyor notta. Daha bilyelerle oynayan küçücük bir çocuk... Sonra gözleriniz Ethem'in kıyafetlerine takılıyor... Nedense (!) aklınız yakın zamanda görülen duruşmaya gidiyor birden. Bir insanı öldüren kurşunun sahibinin cezası geliyor ( ya da olmayan cezası).
Utanç Müzesi, 23 Eylül 2014'e dek Çağdaş Sanatlar Merkezi Çankaya, Ankara'da sizleri bekliyor.
Yukarıda gördüğünüz tüm resimler sadece ve sadece görüşleri yüzünden bir şekilde hayatına son verilmiş kişiler. Bir kısmı kayıp yani maalesef cesetlerine ulaşılamamış. Kimini kimin öldürdüğü belli değil, kimi ise suikasta kurban gitmiş. Ne kötü bir liste değil mi? Peki ya birde hapishaneden yazılan mektuplar var desem. İdam gününü beklerken yazılanlar sizce neyi anlatır? Bu müze kalbinize çok dokunacak.
Ve uzaktan bunları görüp yaklaştığınızda gördüklerinizin, okuduklarınızın kanınızı donduracağı sahneler. Maalesef bunlar o dönemde yapılan işkencelerin maketleri. İnsanlar, bunu hak etmiyor bence. Çok büyük suç işlediyse bir hücrede ömrünü çürütsün ama bu acı çektirmek!... Yutkunuyorum... Hiçbir şey söyleyemiyorum...
İşte, bu fotoğraftaki tablo benim canımı yakan. Yüzlerce insan sağ, sol, üst, alt kavgası yüzünden öldü, öldürüldü, kayboldu, işkence gördü ya da idam edildi. Gerek miydi? Gerçekten gerekli miydi?
Suçlu muydu? Cezasını çekseydi hapishanede. Suçu yok muydu? O zaman neden yoklar şimdi? Neden öldürüldüler? Neden yaşayamadılar? İşte bunlara takılıyor insan. İnsan hayatının bu kadar değersiz olmasına, karşısında bir insan olduğunu unutmak için gözlerini kapatan yönetime ve bu yok oluşlara takılıyor insan...
Yıllar yıllar öncesinin kayıplarına tanımaz gözlerle bakarken tanıdık olaylar, tanıdık yüzler görünce de kalbim daha bir cız ediyor yalan yok. Şahit olduğumuz olaylar hep daha çok etkiler bizi öyle değil mi? Peki ya onların aileleri, sevdikleri, ... Onlar neler hissediyor kim bilir?
Berkin'in resminin altında bir somun ekmek, bir de sepet içerisinde bilyeler görüp etkilenirken üzerindeki notu okuduğunuzdaysa göz yaşlarınıza hakim olabilmeniz mümkün mü? "Berkin'in bilyelerinden alabilirsiniz." diyor notta. Daha bilyelerle oynayan küçücük bir çocuk... Sonra gözleriniz Ethem'in kıyafetlerine takılıyor... Nedense (!) aklınız yakın zamanda görülen duruşmaya gidiyor birden. Bir insanı öldüren kurşunun sahibinin cezası geliyor ( ya da olmayan cezası).
Utanç Müzesi, 23 Eylül 2014'e dek Çağdaş Sanatlar Merkezi Çankaya, Ankara'da sizleri bekliyor.
Yukarıda gördüğünüz tüm resimler sadece ve sadece görüşleri yüzünden bir şekilde hayatına son verilmiş kişiler. Bir kısmı kayıp yani maalesef cesetlerine ulaşılamamış. Kimini kimin öldürdüğü belli değil, kimi ise suikasta kurban gitmiş. Ne kötü bir liste değil mi? Peki ya birde hapishaneden yazılan mektuplar var desem. İdam gününü beklerken yazılanlar sizce neyi anlatır? Bu müze kalbinize çok dokunacak.
Ve uzaktan bunları görüp yaklaştığınızda gördüklerinizin, okuduklarınızın kanınızı donduracağı sahneler. Maalesef bunlar o dönemde yapılan işkencelerin maketleri. İnsanlar, bunu hak etmiyor bence. Çok büyük suç işlediyse bir hücrede ömrünü çürütsün ama bu acı çektirmek!... Yutkunuyorum... Hiçbir şey söyleyemiyorum...
Çok acı:(insanın bu düzenin içine tüküresi geliyor başka bir şey değil:(
YanıtlaSilsözün bittiği yer.
Maalesef...
Sildüşünmek,hatta bunun hayal ürünü olduğunu farzetmek bile tüyler ürpertici!
YanıtlaSilne yazık ki gerçek!
yorum yapamıyorum:(
Ne yazık ki öyle. Çok acı...
SilBu topraklarda günah da utanç da çok :(
YanıtlaSilGitmek görmek isterdim ama nasıl atlatırdım bilmiyorum.
Ellerine sağlık...
Bunları asıl görüp anlaması gerekenler aslında çok başka insanlar ama yine de onlar yapıyor biz üzülüyoruz.
SilOtur , ağla işte!
YanıtlaSilÖyle gerçekten :(
Silburayı bitmeden gezmeliyim...
YanıtlaSil23 Eylül'e kadar Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde olacak.
YanıtlaSil