Frida

Frida Kahlo'nun hayatına kısmen de olsa misafir olabilmemizi sağlayan bu harika film sayesinde onun hakkında merak ettiğim her şeyi öğrendim sanırım. Mesela neden bu kadar çok oto-portresi olduğunu çok merak ederdim. Evliliği hakkında az-çok fikrim vardı. O muhteşem tabloların nasıl bir beyinden nasıl bir ruhtan çıktığı ise hep merakımı cezbetmişti. İşte Frida ve Frida Kahlo'nun hayatı.

 
Frida, içinden hayat fışkıran, özgür, çılgın, hınzır ve sevgi dolu bir çocuk olarak çıkıyor karşımıza. Babası tarafından çok ama çok seviliyor. Farklı olduğu o günlerden belli olan Frida'yı annesine karşı babası koruyor çoğu zaman ve belki de o muhteşem oto-portrelerin ortaya çıkmasını sağlayan acı kaza yaşanıyor. Bindiği otobüsün kaza yapması sonucu otobüsteki birçok kişi ölürken Frida hayatı boyunca ameliyatlar geçirmesine neden olacak olan bir felaket yaşıyor. Bir demir parçası vücuduna saplanan Frida uzun süre yürüyemeyip yatağa bağımlı kalıyor. İşte bu dönemde yatağının bulunduğu tavana yerleştirilen ayna ve ailesinin ona hediye ettiği boyalar ve tuval sayesinde bir ressam doğuyor.
Frida'nın kazadan önce de sanata ilgisi olduğu net bir biçimde filmde gösterilse de bence o oto-portreler aksi bir durumda ortaya çıkmazdı. Bu da yazarın notu olarak burada bulunsun ;)
Sonra ne mi oluyor? Tabii ki eserlerine hayran olduğu ünlü ressam Diego Rivera'ya aşık oluyor ve sonrasında evleniyorlar. Bu ikilinin evlilikleri de ayrı bir yazı konusu olabilir çünkü Diego tam bir sadakatsiz ve Frida Diego'nun bu sadakatsizliklerine göz yumuyor. Taa ki bir yere kadar...
Tek hayali kendi ülkesinde bir sergi açmak olan bu inanılmaz kadın yaşadığı tüm acılara rağmen yine de her girdiği ortamı renklendirmeyi, canlandırmayı bilmiş. Hiçbir zaman pes etmemiş ve devam etmiş. Mutlaka ama mutlaka tarihe damgasını vurmuş bu kadının hayatını izlemeli ve bence bir de okumalısınız. İyi seyirler dilerim.

10 yorum:

  1. Frida izlediğim fakat hayal meyal hatırlayabildiğim bir film olarak duruyor karşımda.. halbuki 2002 yapımı ve neden böyle olduğuna dair inan hiçbir fikrim yok :) yalnız yazarın :) ''burada bulunsun'' dediği notu aldım ve bu güzel anlatım sonrası yeniden izlemem gerektiğini fark ettim. Çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl ben teşekkür ederim :) Hep erteliyordum bende ama kitap ağacı sayesinde sonunda izledim.

      Sil
  2. Çok güzel bir filmdi, o gün vaktim olsa yeniden izleyecektim. Bir de Eva Peron'u anlatan Evita vardı beni kalbimden vuran. Gerçek hayattan ilham alan filmleri seviyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru, o da çok güzeldi. Hayal meyal hatırlıyorum ama filmi:(

      Sil
  3. Hiiiiiiiiiiii! O erteleyenlerden biri de benim. O kadar merak ediyordum ki, simdi sen paylaşınca fena gaza geldim. İzlemem lazım!
    Ne kadar güçlü bir kadınmış meğerse. İşte şu sanatçıları anlamak cok ama cok zor. O kadar acı cekiyorlar ki, yüreklerinden fırlıyor resmen o acıların sanatı. O kadar merak ediyordum ki sana anlatamam. Cok teşekkürler kuzum, cok!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, böyle ciddi şeyler yaşadığını bilmiyordum doğrusu. Hemen izle canım, hiç erteleme :) Rica ederim. Öpüyorum çok..

      Sil
  4. Ah Frida... Salma Hayek'e hayran olma sebebi filmi izleyeli yıllar oluyor fakat dün gibi aklımda, öyle seviyorum ki her bir detayını. Özellikle müziklerini. Ben de blogda yorumlamıştım keyifle.
    Sanat sever herkesin izlemesi gereken bir film.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle. Ben bu kadar acı dolu şeyler yaşadığını bilmiyordum. Herkes izlesin :)

      Sil
  5. çok güzel anlatmışsın ;) ben film izleyemeyen bir insan olarak Alperin ve senin blogundan epey bir faydalanıyorum , elinize sağlık;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) Alper ve beni takip ediyorsan zaten izlenecekler listen oldukça kabarıktır ;) En keyif aldığım şey film izlemek. Bu filmi de izlemelisin mutlaka.

      Sil

Blogger tarafından desteklenmektedir.