Adı Çok Uzun Bir Kitap Okudum ;)

 

Bir İkea Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakiri'nin Olağanüstü Yolculuğu gerçekten de çok olağanüstüydü. Başta gayet eğlenceli bir şekilde başlayan ama sonlara doğru bir aydınlanma yaşayan Hint Fakiri'nin hikayesi bence. Ajatashatru (nasıl okumak isterseniz öyle okuyun) tam bir Hint Fakiri ama aynı zamanda tam da bir dolandırıcı.
Önce Hindistan'daki tanıdıklarını çivili yatağa ihtiyacı olduğu hakkında kandırıp Fransa'daki İkea'ya gitmesi gerektiğini söyler ve uçak bileti parasını onlardan çıkarır. Devamındaki planı ise her çeşit ihtiyacını tek tarafı basılı sahte bir 100 Euro ile karşılamaktır. Bu sahte para görünmez bir iple Ajatashatru (yine istediğiniz gibi okuyabilirsiniz) nun serçe parmağına takılıdır ve profesyonel bir hareketle parasını geri almayı bilir.

Peki olağanüstülük bunun neresinde derseniz çivili yatağına kavuşamadan yaşadığı olaylar nedeniyle kısa bir Avrupa Turu yapmayı başarmasında diyebilirim. Normal insanlar gibi uçakla, otobüsle koltuğunda oturarak yapılan bir yolculuk da değil üstelik.
Hızlıca okuyabileceğiniz, mesajlarının çok açık verildiği, insanı yormayan eğlencelik bir kitap bu. Keyifli okumalar dilerim :)
Cumartesi günü Hürriyet'le verilen Radikal Kitap'tan da yazar Romain Puertolas'la yapılan röportajdan bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum. Kitabı nasıl yazdığını anlatmış Romain;
Romain Puertolas 38 yaşında ilk kitabıyla hem ünlü bir yazar oldu, hem de zengin oldu. 36 ülkede 33 farklı dilde yayımlandı. 2013'ün eylül ayında dosyasını yolladığı yayımcısından olumlu yanıt aldığında Fransa'da sınır kontrol memuru olarak çalışıyordu. 2014'ün ağustos ayına gelindiğinde Independent'tan Daily Telegraph'a, Guardian'dan Li Figaro'ya bilindik hemen tüm gazetelerde röportajlar vermiş bir yazardı.
Independent'taki söyleşisinde kitabını kolayca yazdığını anlatıyor: "Kelimeler musluktan dökülürcesine akıyordu." Onun yazma serüveni, yarattığı Hint fakiri kahramanının yolculuğu kadar olağanüstü. Romanının çoğunu süpermarket kasasında sıra beklerken, metrodayken, iş yerinde verilen kısa molalarda cep telefonuna yazmış. "Metro kalabalık olurdu. Etrafımdaki herkes telefonundan Twitter'a, Facebook'a giriyordu; bense romanımı yazıyordum." diyor. Bitmedi. Romanın bir kısmını da gömleğine yazmış; o gömlekle poz vermeyi seviyor. Sıkı durun bazı bölümlerini ise çiğnediği sakızların ambalaj kağıdına karalamış; bu notları daha sonra toparlaması biraz zaman almış tabii...
Karşımızda muhtemelen ileride de çok satacak bir yazar var artık. İkinci romanını bitirmiş bile. 2015'in Ocak ayında yayımlanacak kitap iki buçuk haftasını almış. Şu sıralar beş romanı aynı anda yazıyor. Hepsini bitirdiğinde üçüncü romanının hangisi olacağına karar verecekmiş.
Yaa işte Allah ne cevherler yaratıyor okuyun da bakın :P