film
film tavsiyesi
film yorumu
jack ryan gölge ajan
movie
shadow recruit
sinema
Jack Ryan : Gölge Ajan - Shadow Recruit
Jack, Londra'da doktorasını yaptığı sırada "İkiz Kuleler"e yapılan saldırıyı görüp doktorasını yarım bırakıp, asker olmaya karar verir. Bir görev sırasında saldırıya uğrar ve sakatlanır. Tedavisinin yapıldığı hastanede bundan sonraki hayatının seyrini değiştirecek kadın ve adamla tanışır. Biri belki de en sevdiği kadın olacakken diğeri CIA adına çalışmasını isteyen kişidir. Bunun için tek şartı ise doktorasını tamamlamasıdır.
Doktorasını tamamlayıp Amerika'ya geri dönen Jack Wall Street'te çalışmaya başlar ve çalıştığı şirket bir Rus Milyarder için de iş yapmaktadır. Yine bir Rus - Amerikan çatışmasıyla karşı karşıyayız yani :) Neyse, Jack hesaplarda yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu fark edip hooop Rusya'ya gider. Gider gitmesine ama pek de sıcak karşılanmaz.
Diğer taraftan, hastanedeki günlerinden beri birlikte olduğu kız arkadaşı Cathy de bazı şeylerden şüphelenmeye başlar. Jack, Rusya'daki olağan dışı işleri çözmeye uğraşırken tehlikeli işlere bulaşır. İçi içini yiyen Cathy ise neler olduğunu öğrenmek için apar topar Rusya'ya gidiverir ve kendisini tam bir casus filminin içinde bulur.
Filmin buradan sonraki kısmını anlatmayayım ki izleyeceklere ayıp olmasın. Bu tarz filmleri sevenler için bir seçenek olabilir ama fazla bir şey beklemesinler bence. Ben neyin ne olacağını gayet kolay tahmin ettim çünkü. Filmi izlemeye başladıysam çok kötü değilse kolay kolay kapatmam. Bunu da izledim sonuna kadar. Bir diğer izleme nedenim ise ortaokul - lise yıllarımda hayranı olduğum, resmini bilumum yerlere yapıştırdığım Kevin Costner'dı. Adam hala yakışıklı, hala karizmatik ;) Filmin genelinde görünmese de tadımlık güzeldi ama tabii o hasretimi bir diğer filmde oldukça giderdim ;)
Güzel mi çirkin mi bir türlü karar veremediğim Keira Knightley de bu filmde de beni ikilemde bıraktı. Karar için bir sonraki filmi bekleyeceğiz artık. Keyifli seyirler dilerim...
Doktorasını tamamlayıp Amerika'ya geri dönen Jack Wall Street'te çalışmaya başlar ve çalıştığı şirket bir Rus Milyarder için de iş yapmaktadır. Yine bir Rus - Amerikan çatışmasıyla karşı karşıyayız yani :) Neyse, Jack hesaplarda yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu fark edip hooop Rusya'ya gider. Gider gitmesine ama pek de sıcak karşılanmaz.
Diğer taraftan, hastanedeki günlerinden beri birlikte olduğu kız arkadaşı Cathy de bazı şeylerden şüphelenmeye başlar. Jack, Rusya'daki olağan dışı işleri çözmeye uğraşırken tehlikeli işlere bulaşır. İçi içini yiyen Cathy ise neler olduğunu öğrenmek için apar topar Rusya'ya gidiverir ve kendisini tam bir casus filminin içinde bulur.
Filmin buradan sonraki kısmını anlatmayayım ki izleyeceklere ayıp olmasın. Bu tarz filmleri sevenler için bir seçenek olabilir ama fazla bir şey beklemesinler bence. Ben neyin ne olacağını gayet kolay tahmin ettim çünkü. Filmi izlemeye başladıysam çok kötü değilse kolay kolay kapatmam. Bunu da izledim sonuna kadar. Bir diğer izleme nedenim ise ortaokul - lise yıllarımda hayranı olduğum, resmini bilumum yerlere yapıştırdığım Kevin Costner'dı. Adam hala yakışıklı, hala karizmatik ;) Filmin genelinde görünmese de tadımlık güzeldi ama tabii o hasretimi bir diğer filmde oldukça giderdim ;)
Güzel mi çirkin mi bir türlü karar veremediğim Keira Knightley de bu filmde de beni ikilemde bıraktı. Karar için bir sonraki filmi bekleyeceğiz artık. Keyifli seyirler dilerim...
Konuyla İlgili Düşüncenizi Yorum Bölümünde Paylaşabilirsiniz