Erfelek Şelalelerinin o muhteşem manzarasıyla gözlerimize banyo yaptırdıktan sonra yola devam etmek için çıktık yola. Sahilden gideceğiz diye karar almıştık bir kere. O yüzden doğru Ayancık'a geçtik ama yolu sorduğumuz bir polis memuru sahil yolunun olmadığını Türkeli'nden sonra sahile inebileceğimizi söyledi. Biz de söz dinleriz aynen dediği gibi yaptık. Haritada işaretlediğim yerlerinden her birinden geçerek vardık Amasra'ya fakat sahil yolu dediğim zaman gözünüzde farklı bir sahne belirmesin. Üzülerek söylüyorum ki yol çok bakımsız ve fena halde. Dağlara çıkıp çıkıp indik. Hadi çıkıp insek iyi bir de ne virajlar ne virajlar. Doğu Karadeniz sahil yolu yapılırken Batı Karadeniz'i toptan unutmuşlar.
Yollar daracık ve tek şerit. Bazı kesimlerde heyelanlar olmuş iyice daralmış. Annem iyi şoförmüş onu bilir onu söylerim ;)
Amasra'ya vardığımızda bir "oh" diyebildim. Bütün yolun yorgunluğunu bu kare bitirdi tabii.
Burası nasıl güzel bir doğa harikasıdır, nasıl anlatılır bilemiyorum. Zamanında Fatih Sultan Mehmet'de gördüğünde boşuna dememiş "Çeşm-i Cihan bu mu ola?" diye. Yukarısı bu kadar güzelken aşağıda ne güzellikler var anlat anlat bitmez. Öncelikle insanının çok sıcak kanlı olduğunu söyleyerek başlayayım. Çarşıda pazarda, orada burada her yerde herkes çok samimiydi. Tatilimizin güzel olmasını sağlayan en büyük etkenlerden biri de buydu bence.
Amasra'yı ufukta görünce tek amacımız otelimize ulaşabilmek oldu haliyle. Otelden bahsederken dip not olarak bu konuya da parmak basmak isterim. Özellikle bayram gibi çok kalabalık olacak dönemlerde Amasra'ya gidecekseniz yer ayırtmanızda fayda var, hem de çok önceden. Orada bulunduğumuz günler boyunca çok gelip soran oldu yer var mı diye fakat yer yoktu tabii ki.
Çarşı Butik Otel, adından da anlaşılacağı gibi, Amasra merkezde ki Çekiciler Çarşısı'nın tam göbeğinde konumlanıyor. Çarşıyı ve turistik olduğundan kalabalığı görünce "Eyvah çok mu gürültülü olacak." diye içimden geçirdim ama ilginç bir şekilde bahçesine girildiğinde bir sessizliğe bürünüyor ortalık. Şehrin ortasında ama şehrin gürültüsünden uzak bungalow tipi bir Butik Otel anlayacağınız.
Gördüğünüz gibi kale surlarının dibinde şirin mi şirin bir butik otel. İşletenler de inanılmaz şirin bir çift. Sevgin Amca'ya ve eşine bir teşekkür de buradan ediyorum. Aaa unutmadan, bir de Amasra girişinde işlettikleri bir Aqua Park var. Denizden sıkıldım derseniz bir de orada havuza girip ve kaydıraklardan kayabilirsiniz. Otelde kalanlara indirim de yapıyorlar :) Çok lükse düşkün değilseniz, yatağım tuvaletim temiz olsun, güzel bir kahvaltı benim olsun diyenlerdenseniz burası tam size göre ama oda sayısı sınırlı hemen yerinizi ayırtın.
Amasra'yla ilgili diğer yazılarıma buradan ulaşabilirsiniz.
Konuyla İlgili Düşüncenizi Yorum Bölümünde Paylaşabilirsiniz