Mısır'da Son Gezmeler

Mısır gezimize dair uzun zamandır yazı yazamadım. Artık yazıp bitirmeliyim ki diğer mekanlara da geçebileyim. Gemimizdeki muhteşem Galabia Gecesi'nden sonra ertesi gün gün ışımadan yola çıktık. Ramses'in o muhteşem, dillere destan, anlatıla anlatıla bitirilemeyen tapınağına gideceğimizden gece karanlığında gemimizden indik ve bizi bekleyen otobüsümüze bindik. Tapınağa giderken çölden geçeceğimiz için 'Gün ışıdıktan sonra serap görebilirsiniz, uyumayın.' dedi rehberimiz ama nerede? O gece oyna oyna, sonra da 2-3 saatlik uykuyla kalk, eh tabi uyuyakaldık. Yolculuğa dair kesinlikle söylemem gereken bir şey var sizlere. Eğer bir gün kısmet olur da giderseniz siz de şaşkın kalacaksınız bu duruma. Ramses tapınağı Mısır'ın en güneyinde yani sınırda diyebiliriz. Yıllar önce yine tapınağa giden bir turist grubuna terörist saldırı yapıldığından artık Ramses tapınağına, dünyanın her yanından gelen turist otobüsleri toplanıp, araya da polis arabaları serpiştirmek suretiyle kafile halinde gidiliyormuş. Bütün otobüslerin toplandığı ve etrafımızda duran polis arabalarını görmenizi isterdim. İnsan bir an ürperiyor. Nereye gidiyoruz acaba? diyor.

Ramses ve karısı Nefertari'ye yaptırılan muhteşem tapınaklar Abu Simbel'de yer alıyor.

Belki duymuşsunuzdur, Ramses Tapınağı yapılan baraj nedeniyle sular altında kalma tehlikesi yaşamış ve bu yüzden parça parça kesilerek daha yüksek bir bölgeye taşınmış ve aslına uygun olarak yerleştirilmişti. Tapınak eski yerindeyken Ramses'in her doğum gününde güneş onun mezarına denk gelen yere yansıyarak doğuyordu. O derece bilinçli ve hesaplanarak yapılmıştı. Ne yazık ki taşındığı yerde aynı uygulamayı oturtamadılar, ne yaptılarsa olmadı ve artık güneş Ramses'in doğum gününün bir ertesi günü mezarına doğuyor. Başlı başına bu bile o günün biliminin ne derece ileride olduğunu anlamamıza yetiyor.

Bu muhteşem görüntüyü otobüsten inip kısa bir yürüyüş yaptıktan sonra birden görüyorsunuz ve büyüklüğü karşısında nutkunuz tutuluyor. Zaten o günlerde düşmanlara güç gösterisi bu şekilde büyük heykeller, tapınaklar yapılarak gösteriliyormuş. Ramses'in hemen yanında çok aşık olduğu karısı Nefertari tapınağı yer alıyor.

Maalesef her ikisinin içinde de çekim yapmak ancak özel izinlerle mümkün oluyormuş. İçinden de hatıralar çekmek isterdim ama olmadı ne yazık ki.

İşte bu da her iki muhteşem tapınağın tek kare görüntüsü. Birbirine çok aşık bir çiftin yan yana mezarları. Yüzyıllardır yan yana yatıyorlar.
Bu muhteşem tapınakların ardından bitirilememiş bir dikilitaşı görmeye gittik. Dikilitaşlar hep ilgimi çeken eserler olmuştu ve Mısırlıların bunları yekpare halde taştan çıkardıklarını öğrendim. Görmeye gittiğimiz dikilitaşın bitirilememe nedeni ise bazen taşın çatlak çıkması oluyormuş. İşte aynen aşağıdaki gibi :) Sonra haydi her şey en baştan düşünsenize. Çok zor, çok.

İşte böyle devasa bir kayalık alandan teker teker etrafları kazılarak çıkarılıyormuş o dikilitaşlar. O Mısır sıcağında taştan da yansıyan ısı nedeniyle iki kat pişmiştik o gün. Neyse ki rehberimiz bizi artık Nil kıyısına götürüyordu. Devamını yarın yazacağım söz. Güzel resimlerle geleceğim.